top of page

Uzun, Mutlu ve Sağlıklı Yaşam: Yoga'nın Bilimsel Temelleri

  • Selim Genişol
  • 16 Nis
  • 11 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 May

ree

Giriş


Merhaba, ben Selim Genişol. Yıllardır hem bir yoga uygulayıcısı hem de meraklı bir araştırmacı olarak, yoga yapmanın insan sağlığı üzerindeki etkilerini yakından gözlemledim. Son yıllarda bilim insanları yoganın beden ve zihin üzerindeki etkilerini inceleyen sayısız çalışma yaptı. Bu çalışmalar, binlerce yıllık bu pratiğin modern yaşamın getirdiği stres, yaşlanma etkileri, fiziksel ve zihinsel zorluklar karşısında nasıl bir panzehir işlevi görebileceğini ortaya koyuyor. Üstelik yoga, ister büyük bir şehrin gökdeleninde yaşayan bir profesyonel, ister kırsalda yaşayan mütevazı bir çiftçi olsun, dünyanın her yerinde ve her koşulda benzer faydalar sağlayabilen evrensel bir uygulama. Sizlere, sıcak ve samimi bir sohbet tadında, yoganın uzun ve sağlıklı bir yaşam üzerindeki bilimsel olarak kanıtlanmış etkilerini anlatmak istiyorum. Bu yolculukta stres yönetiminden sağlıklı yaş almaya, fiziksel ve zihinsel dengeyi korumaktan yaşam tatmini ve üretkenliğe kadar uzanan çeşitli duraklarımız olacak. Bu yazının tedavi veya her hangi bir hastalığı iyileştirme amacıyla değil, tamamen sağlıklı yaşama destek amacı ile yazıldığını belirtmek istiyorum. Hazırsanız, derin bir nefes alıp başlayalım.




Stres Yönetimi


Hepimiz stresin vücudumuz ve zihnimiz üzerindeki yıpratıcı etkilerini az çok deneyimliyoruz. Benim de kendi yoga deneyimimda, ilk haftalarda fark ettiğim şey şuydu: Nefesime odaklanıp vücudumu pozlara uyumlu şekilde hareket ettirdikçe, omuzlarımdaki yük hafifliyor, zihnimdeki fırtına dinecek bir liman buluyordu. Bilimsel araştırmalar da benim bu kişisel deneyimimi doğruluyor. Örneğin, sistematik bir derlemede yoganın “stres azaltma ve genel iyi oluşu destekleme konusunda umut verici bir yol” olduğu belirtiliyor . Yoga yaparken uygulanan kontrollü nefes teknikleri ve farkındalık (mindfulness) egzersizleri, vücudun sempatik sinir sistemini (yani “savaş ya da kaç” tepkisini) sakinleştirip parasempatik sinir sistemi üzerinden rahatlama tepkisini devreye sokuyor . Bu sayede kalp atış hızı düşüyor, kan basıncı dengeleniyor ve stres hormonlarının (örneğin kortizol) seviyeleri zamanla azalıyor. Dahası, yoga düzenli yapıldığında vücudun strese karşı verdiği alışılmış tepkileri yeniden şekillendirerek bizi gelecekteki stres etkenlerine karşı daha dirençli hale getiriyor . Bir başka deyişle, yoga matı üzerinde öğrendiğimiz sakin kalma becerisi, gündelik hayatın koşuşturmasında bir kalkan görevi görmeye başlıyor.


Elbette herkesin stresi deneyimleme biçimi farklı; ancak yoga bu çok yönlü soruna çok yönlü bir çözüm sunuyor. Nefes egzersizlerinden beden hareketlerine uzanan bütüncül yaklaşımıyla yoga, bir yandan kas gerginliğini azaltıp fiziksel rahatlama sağlarken diğer yandan zihni sakinleştiriyor. Modern yaşamın bitmek bilmeyen talepleri karşısında, yoga iç huzura giden kadim bir reçete gibi karşımızda duruyor. Stresi yönetebilmek, uzun ve sağlıklı bir yaşamın belki de ilk adımı ve yoga bu adımı atmamız için bize güçlü bir araç sunuyor.




Sağlıklı Yaş Alma


Stresimizi azalttıkça, uzun vadede bedenimiz ve zihnimiz üzerindeki yaşlandırıcı etkileri de azaltmış oluyoruz. Peki yoga, yaşımız ilerledikçe sağlığımızı korumamıza nasıl yardımcı olabilir? Aslında bu soruyu kendi kendime de sıkça soruyorum, zira her birimizin ortak dileği yaş alırken sağlıklı ve dinç kalmak. Size iyi haberlerim var: Bilim, yoganın sağlıklı yaşlanma konusunda da dostumuz olabileceğini gösteriyor.


Düzenli yoga yapan yaşlı bireyler, denge ve güç gibi fiziksel kabiliyetlerini koruyarak daha bağımsız bir yaşam sürebiliyorlar. Bir Harvard derlemesinde, 65 yaş üstü 2.384 katılımcıyı içeren 33 farklı çalışma analiz edildi ve yoga yapanların yürüyüş hızlarında artış ve bacak güçlerinde iyileşme olduğu bulundu – bu iki ölçüt, ileri yaşta uzun yaşamın önemli göstergeleri kabul ediliyor . Yani yoganın yardımıyla, yaşlı insanlar adımlarını daha hızlandırıp sandalyeden daha kolay kalkabiliyorlar. Bu bulgu kritik, çünkü daha yavaş yürüyen yaşlıların daha yüksek ölüm riski taşıdığı uzun süredir biliniyor . “Yoga yapmaya başlamak için asla geç değildir,” diyor bu çalışmanın yazarları; gerçekten de ileri yaşlarda bile başlasak yoga bize hareketlilik kazandırarak ömrümüze ömür katabilir.


Yoga sadece kaslarımıza değil, beynimize de yaşlanma karşıtı bir etki yapıyor. Beynimiz yaşlandıkça küçülme eğilimindedir; ancak düzenli yoga yapan yaşlıların beyinlerinde, hafıza ve karar verme ile ilgili bölgelerde daha az küçülme gözlemlenmiştir . Özellikle hafıza için önemli olan hipokampus ve bilgiyi işleyen serebral korteks bölgelerinde, yoga yapanlarda hacim korunumu daha iyi bulunmuş. Bu da yoganın yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi yavaşlatabileceğini düşündürüyor.


Bazı araştırmalar ise işi bir adım öteye götürüp hücresel düzeyde bile yoganın etkilerine bakıyor. Örneğin, 2017 yılında yayınlanan bir çalışma, 12 haftalık yoğun bir yoga programının hücresel yaşlanma göstergelerini yavaşlattığını ortaya koydu . Çalışmaya katılanların DNA’sında yer alan ve ayakkabı bağcıklarının ucundaki plastik parçalara benzetebileceğimiz telomer adı verilen koruyucu yapılar, yoga sonrasında daha iyi durumda kalmış. Ayrıca vücutlarındaki kronik iltihap düzeyleri de düşmüş . Bu, yoga yapmanın belki de hücrelerimize kadar işleyen yaşlanma karşıtı bir etki yarattığına işaret eden çok ilginç bir bulgu. Elbette bu alandaki araştırmalar daha başlangıç aşamasında, ama sonuçlar gerçekten heyecan verici.


Sağlıklı yaş alma konusunda yoganın etkileri dünyanın farklı köşelerinde benzer şekilde gözlemleniyor. Hindistan’da 60-80 yaş arası kişilerle yapılan 6 aylık yoga programı, katılımcıların fizyolojik, bilişsel, fiziksel ve psikolojik tam 10 farklı sağlıklı yaşlanma göstergesinde iyileşme sağladı . Araştırmacılar, yoga grubundaki ilerlemelerin çok boyutlu oluşunun, yoganın sağlıklı yaşlanmayı destekleyen evrensel bir yöntem olabileceğini vurguladığını belirtiyor . Yani yalnızca belirli bir coğrafyada veya kültürde değil, dünya genelinde yaşlı nüfusun sağlığını korumada yoga önemli bir rol oynayabilir. Ben de ilerleyen yaşlarımda, yoga sayesinde bedenimi ve zihnimi zinde tutabileceğimi bilmenin verdiği güvenle pratiğime dört elle sarılıyorum.



Fiziksel Sağlık


Yoga denince akla ilk gelen şeylerden biri, bedeni esneten ve güçlendiren pozlardır. Nitekim pek çok kişi, belki de siz de, başlangıçta sadece fiziksel bir egzersiz niyetiyle yoga yapmaya başlar. Ben de yogaya başlarken “Hiç değilse biraz kaslarım çalışır, esnekliğim artar” diye düşünmüştüm. Gerçekten de yoga fiziksel açıdan vücudumuza sayısız fayda sunar: Kaslarımızı güçlendirir, duruşumuzu düzeltir, esnekliği artırır ve dayanıklılığı geliştirir. Üstelik bunu, genç-yaşlı, kadın-erkek fark etmeksizin herkes kendi kapasitesine uygun yapabilir. Bilimsel veriler de bu gözlemleri destekliyor. Nepal’de 875 kişiyle yapılan geniş bir anket çalışmasında, düzenli yoga yapanların en çok şu faydaları bildirdikleri saptandı: Artan vücut esnekliği ve denge, azalan stres seviyesi, iyileşen yaşam kalitesi, kilo kontrolü ve güçlenen bağışıklık sistemi . Gördüğünüz gibi, yoga tek bir noktadan değil, bedenimizin bir bütün olarak sağlığını çeşitli yönlerden destekliyor.


Daha somut birkaç örnek vermek gerekirse, araştırmalar yoganın kronik iltihaplanmayı azaltabileceğini ortaya koymuştur . Kronik düşük düzeyli enflamasyon, kalp hastalığından diyabete pek çok yaşamsal hastalığın zeminini hazırlar. Yoga yapan kişilerde ise vücuttaki iltihap belirteçlerinin zamanla düştüğü, bağışıklık hücrelerinin daha dengeli çalıştığı gözleniyor. Hatta romatoid artrit hastalarında 8 haftalık yoga yapmanın, bağışıklık hücrelerinde yaşlanma ile ilişkili olumsuz değişimleri tersine çevirdiği gösterildi . Yani yoga, bağışıklık sistemimizi adeta gençleştirip dengeliyor diyebiliriz.


Yoga bir egzersiz türü olduğu için, düzenli yapıldığında kalp-damar sağlığımıza da katkı sağlayabiliyor. Örneğin bazı çalışmalar, yoga pratiğinin tansiyonu ve kan şekeri düzeylerini iyileştirmeye yardımcı olduğunu rapor ediyor . Hipertansiyon veya pre-diyabet gibi sorunları olan kişilerde, yoga sayesinde bu değerlerde düşüşler görülebiliyor. Ayrıca, yoga özellikle denge ve koordinasyon kabiliyetini geliştirdiği için düşmelere bağlı sakatlanma riskini azaltıyor ki bu özellikle ilerleyen yaşlar için önemli. Örneğin yaşlı yetişkinlerle yapılan araştırmalarda, düzenli yoga egzersizlerinin denge hissini güçlendirerek düşme korkusunu azalttığı belirtiliyor .


Ben kendi pratiğimde, yoga sayesinde yıllardır kronik sırt ağrısı nedir bilmedim desem yeridir. . Siz de belki düzenli yoga yapmaya başladığınızda ilk fark edeceğiniz şey, gündelik hayatta merdiven çıkarken nefes nefese kalmamanız, sabah yataktan daha dinç kalkmanız veya eskiden zorlandığınız eğilip kalkma hareketlerini daha rahat yapmanız olacak. Tüm bu fiziksel kazanımlar, uzun vadede daha sağlıklı ve hastalıklara karşı dirençli bir beden demek.




Zihinsel Denge ve Dikkat


Yoga, zihin ve beden bütünlüğü anlayışına dayanan bir pratik. Dolayısıyla, sadece kaslarımızı çalıştırmakla kalmıyor; zihnimizi de eğitiyor, adeta şekillendiriyor. İlk yoga seansımdan sonra zihnimin adeta boşalıp berraklaştığını hissettiğimi söylemiştim. Bu tek seferlik bir etki değil; düzenli yoga ile zihinsel dengede kalmak ve daha keskin bir dikkat düzeyine ulaşmak mümkün. Peki, bunu nasıl başarıyoruz? Aslında yoga yaparken farkına varmadan bir tür meditasyon yapıyoruz: Nefes alıp verişimize, bedenimizin duruşuna ve hislerimize odaklanıyoruz. Zihnin o sürekli gevezelik eden iç sesi bir süreliğine susuyor ve “anda kalma” halini deneyimliyoruz. Bu, günümüzde popüler olan mindfulness (bilinçli farkındalık) kavramının ta kendisi.


Bu konuda bilimsel bulgular da oldukça çarpıcı. Yoga ve meditasyonun beynimiz üzerindeki etkilerini inceleyen nörolojik araştırmalar, yoga yapan kişilerde beynin öğrenme, hafıza ve dikkatle ilgili bölgelerinde yapısal ve fonksiyonel olumlu değişimler olduğunu ortaya koyuyor. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknikleri kullanılarak yapılan bir incelemede, uzun süre düzenli yoga yapanların beyninde, bilgi işleme merkezi olan frontal korteks ve hafıza merkezi hipokampüs hacimlerinin yoga yapmayanlara göre daha büyük olduğu bulundu  . Dahası, yoga deneyimi arttıkça bu bölgelerdeki hacmin daha da büyük olduğu gözlendi . Bu ne anlama geliyor? Kısaca, yoga beynimizi genç ve aktif tutmaya yardımcı oluyor diyebiliriz. Bir bilim insanı yoga için “beyin için halter kaldırma” benzetmesini yapmıştı; gerçekten de düzenli yoga pratikleri beynin sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar oluşmasını teşvik ediyor, tıpkı düzenli egzersizin kaslarda yeni lifler oluşturması gibi .


Zihinsel denge açısından bakarsak, yoga ve beraberinde gelen meditasyon pratiği, duygu durumumuzu daha stabil hale getiriyor. Araştırmalar, yoganın anksiyete (kaygı) ve depresyon belirtilerini azaltmada etkili olduğunu gösteriyor . Nefes teknikleri ve pozlar sırasında odaklanma, sinir sistemimizin sakinleştirici modunu devreye sokarak endişe duygusunu törpülüyor. Yoga yaptığımızda beynimizde GABA adı verilen bir nörokimyasalın seviyesinin arttığı tespit edilmiş; GABA, beynimizde doğal bir sakinleştirici gibi çalışan ve düşük seviyeleri anksiyete ile ilişkilendirilen bir madde . Yani yoga sonrası hissettiğimiz o derin rahatlama hissinin biyokimyasal bir açıklaması da var. Bunların yanında, yoga odaklanma ve dikkat becerilerini de geliştiriyor. Birkaç aylık yoga deneyimi sonrasında, pek çok kişi dikkatinin dağıldığını fark ettiğinde yeniden toparlama becerisinin güçlendiğini, anda kalmayı daha kolay başardığını ifade ediyor. Ben de günlük iş listemdeki maddelere odaklanmakta zorlandığım zamanlarda kısa bir yoga molası verdiğimde, yeniden çalışmaya koyulduğumda zihnimin adeta resetlendiğini ve çok daha verimli çalıştığını görüyorum.




Yaşam Tatmini ve Mutluluk


Yoga sadece hastalık risklerini azaltıp belirti ve semptomları iyileştirmekle kalmıyor; aynı zamanda hayatımıza genel bir mutluluk ve tatmin duygusu katıyor. Bunu bir yoga seansından sonra yüzünüzde beliren huzurlu gülümsemeden bile anlayabilirsiniz. Peki, mutluluk gibi sübjektif bir kavramı bilim nasıl ölçüyor derseniz, psikoloji alanındaki araştırmalar anketler ve ölçekler aracılığıyla bireylerin yaşam memnuniyetini ve duygusal durumlarını değerlendiriyor. Bu tür araştırmalardan elde edilen bulgular, yoga yapanların genel yaşam memnuniyetinin yapmayanlara göre daha yüksek olabileceğini gösteriyor. Örneğin 2023 yılında genç yetişkin öğrencilerle yapılan bir çalışmada, düzenli yoga pratiği yapan grubun “yaşamdan aldıkları tatmin” puanları, yoga yapmayan kontrol grubuna kıyasla anlamlı derecede yüksek bulundu . Aynı çalışmada yoga yapanların stresle başa çıkma yeteneklerinin ve duygusal iyi oluş hallerinin de belirgin biçimde daha iyi olduğu rapor edildi . Bu sonuçlar şaşırtıcı değil; zira yoganın getirdiği fiziksel ve zihinsel denge, kişinin hayata daha olumlu bakmasına, günlük olaylardan daha fazla keyif almasına zemin hazırlıyor.


Mutluluk hormonları diyebileceğimiz endorfinlerin salgılanması her türlü egzersizde görülür, yoga da buna dahil. Ancak yoganın burada ekstra bir katkısı da, az önce bahsettiğimiz GABA gibi nörokimyasalların artışı ve stres hormonlarının azalmasıyla, iç huzur duygusunu pekiştirmesi. Bazı kişiler yoga sonrası meditasyon bölümünde derin bir şükran ve bağlılık hissine kapıldıklarını anlatırlar – bu tamamen nötr, dinsel olmayan bir farkındalık halidir ve beynin ödül merkezlerini olumlu yönde etkiler. Sonuç olarak yoga, kişinin kendiyle ve çevresiyle barışık olmasını, anı yaşamaktan daha çok keyif almasını sağlayarak genel mutluluğu artırır diyebiliriz. Ben kendi adıma, düzenli yoga yaptığım dönemlerde hayata karşı daha pozitif, sevdiklerime karşı daha sabırlı ve şefkatli olduğumu hissediyorum. Hayatın küçük güzelliklerini – bir fincan sıcak çayın kokusu, pencereden esen serin rüzgâr, dostça bir sohbet – daha çok takdir etmeye başlıyorum. İşte yoga bu farkındalığı ve yaşam sevincini besliyor.




Üretkenlik ve Karar Verme


Şimdi belki de aklınızdan “Tüm bu iyi hislerin iş ve günlük hayattaki verimliliğime bir katkısı olacak mı?” sorusu geçiyor olabilir. Kendi deneyimime dayanarak söyleyebilirim ki evet, yoga daha üretken ve odaklı olmama yardımcı oluyor. Bunu sadece ben değil, birçok kişi fark ediyor; hatta günümüzde Google, Apple gibi dünyanın önde gelen şirketleri çalışanlarına yoga ve meditasyon imkânı sunuyor . Çünkü farkındalar ki daha sağlıklı, stresi yönetebilen ve zihnen berrak çalışan bireyler, iş hayatında da daha yaratıcı, verimli ve doğru kararlar alabilen bireyler oluyor.


Bilimsel açıdan baktığımızda da bu görüşü destekleyen bulgular mevcut. Yoga ve meditasyonun yürütücü işlevler dediğimiz yüksek düzey zihinsel becerileri geliştirdiği gösterilmiştir. Yürütücü işlevler; odaklanma, akıl yürütme, problem çözme, karar verme ve planlama gibi becerileri içerir. Harvard tarafından yayımlanan bir makaleye göre, yoga ve meditasyon pratiği, beynin karar verme, akıl yürütme, öğrenme ve tepki süresi gibi alanlarda performansını artırabiliyor . Bir başka deyişle yoga, beynimizin CEO’sunu – yani prefrontal korteksimizi – güçlendiriyor diyebiliriz. Strese daha dayanıklı, duygusal olarak daha dengeli olduğumuzda, karmaşık durumlarda bile soğukkanlı kalarak en doğru kararı verme şansımız yükseliyor. Bunu belki siz de kendi hayatınızda deneyimlemişsinizdir: Zihnen ve bedenen yorgunken verdiğimiz kararlar bazen hatalı olabilir; oysa dinç ve sakin bir zihinle olaylara yaklaştığımızda çok daha isabetli kararlar alırız. Yoga işte bize bu zihinsel duruluğu kazandırarak iş yaşamından günlük ev kararlarımıza kadar her alanda daha üretken, yaratıcı ve mantıklı olmamıza katkı sağlıyor.


Sabahları birkaç yoga pozuyla güne başladığımda, gün içinde karşılaştığım zorluklar beni pek sarsmıyor. Yazmam veya analiz etmem gereken konulara daha kolay odaklanıyorum. Bu verimlilik artışı, bir bakıma yoga sayesinde içimde biriken ekstra enerji ve odak sayesinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla, yoganın ruhsal getirilerinin yanı sıra son derece pratik, maddi diyebileceğimiz getirileri de var: Daha iyi konsantrasyon, daha üretken çalışma saatleri ve daha başarılı sonuçlar. Günün sonunda, işlerimi verimli şekilde bitirdiğimde elde ettiğim başarı hissi de tekrar genel mutluluğuma katkıda bulunuyor. Görüyoruz ki yoga, yaşamımızın manevi tarafını beslediği kadar gündelik başarılara da yansıyan somut etkiler yaratıyor.




Sonuç


Bir yolculuğun sonuna geldiğimizde, dönüp arkamıza baktığımızda kazandıklarımızı değerlendiririz. Bugün sizinle birlikte yaptığımız yoga ve sağlıklı yaşam yolculuğunu özetleyecek olursam: Yoga, bütüncül yaklaşımıyla hem bedenimize hem zihnimize yatırım yapmamızı sağlayan eşsiz bir araç. Stresi azaltarak iç dengemizi bulmamıza yardımcı oluyor, kaslarımızı ve kemiklerimizi güçlendirip esnekliği artırarak bizi zinde tutuyor, bağışıklığımızı destekleyip hastalıklara karşı koruyor, zihnimizi keskinleştirip duygusal dalgalanmaları dinginleştiriyor. Tüm bunların bileşimi olarak da daha uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmemize zemin hazırlıyor. Üstelik yoga yapmak için özel bir yere, pahalı ekipmanlara ya da lüks bir ortama ihtiyacınız yok. Yoganın güzelliği, dünyanın neresinde olursanız olun, ister lüks bir spor salonunda ister mütevazı bir oturma odasında yapılsın, benzer faydaları sunabilmesi. Her yaştan, her sosyoekonomik kesimden insan yoga yapabilir ve benzer olumlu etkileri deneyimleyebilir. Bunu bilim de destekliyor; örneğin farklı ülkelerde yapılan çalışmalar, yoga uygulayanların esneklikten yaşam kalitesine, stres yönetiminden zihinsel performansa kadar pek çok alanda iyileşme gösterdiğini bildirmekte  . Bu evrensel etki, yogayı tüm toplumlarda sağlığı geliştirebilecek bir halk sağlığını destekleme aracı haline getiriyor diyebiliriz.


Son olarak, yoga kadim bir pratik olmasına rağmen etkileri modern bilim tarafından yeniden keşfedilen ve doğrulanan bir hazine gibi. Ne dini bir ritüel olarak bakmaya, ne de mucizevi bir “gençlik iksiri” olarak abartmaya gerek yok. Yoga, doğru uygulandığında ve hayatın bir parçası haline getirildiğinde, insanın kendine yapabileceği en büyük iyiliklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ben yıllar önce yoga matımı ilk serdiğimde bunun sadece bir egzersiz olduğunu sanıyordum; o matın üzerinde aslında daha sağlıklı, huzurlu ve uzun bir yaşamın tohumlarını attığımı sonradan anladım. Şimdi sizi de, eğer hala denemediyseniz, o tohumları ekmeye davet ediyorum. Unutmayın, önemli olan esneklik seviyeniz veya pozları mükemmel yapmanız değil; önemli olan kendinize günde birkaç dakikalık bir armağan verip nefesinizle, bedeninizle baş başa kalmanız. Bilimin de işaret ettiği gibi, bu küçük adım zamanla hayatınızı zenginleştiren büyük değişimlere dönüşebilir. Matınızın üzerinde buluştuğumuz o sessiz ve huzurlu anlarda, bedeniniz ve zihniniz teşekkür etmeye başlayacak – ve inanın, uzun vadede bu teşekkürün anlamı çok büyük. Sağlıkla ve huzurla kalın.



Kaynaklar:


  1. Joshi D. ve ark. Reducing Stress with Yoga: A Systematic Review Based on Multimodal Biosignals. International Journal of Yoga. 2024;17(3):85-95. 

  2. Loewenthal J. ve ark. Yoga, Frailty, and Aging: A Review of 33 Randomized Controlled Trials. Annals of Internal Medicine. 2023;176(4):560-562.   

  3. Halvorson B. Yoga for better mental health. Harvard Health Publishing. 29 Nisan 2024.   

  4. Raut P.D. Impact of Yoga on Happiness and Quality of Life among Post Graduate Students. Int. Journal of Indian Psychology. 2023;11(3). 

  5. Khanal U. ve ark. Benefits, barriers and determinants of practicing yoga: A cross sectional study from Kathmandu, Nepal. J Tradit Complement Med. 2021;11(5):495-502. 

  6. Vyas A. ve ark. Yoga maintains Th17/Treg cell homeostasis and reduces the rate of T cell aging in rheumatoid arthritis: a randomized controlled trial. Scientific Reports. 2023;13(1):16252. 

  7. Wei M. Yoga Can Slow Effects of Stress and Aging, Studies Suggest. Psychology Today. 14 Temmuz 2017.   

  8. Majumdar V. ve ark. Yoga-based lifestyle intervention for healthy ageing in older adults: a randomized controlled trial. GeroScience. 2024;46(2):1105-1125.   

  9. Hara Y. Is yoga good for your brain health?. Alzheimer’s Drug Discovery Foundation. 15 Ocak 2020. 

  10. Brooks C. 6 Ways Yoga Can Improve Productivity at Work. Business.com 7 Mayıs 2024. 



🔗 Ek Bağlantı Kaynakçaları


  1. Reducing Stress with Yoga: A Systematic Review Based on Multimodal Biosignals

    https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38463652/

  2. Effect of Yoga on Frailty in Older Adults: A Systematic Review

    https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36913687/

  3. Yoga for Better Mental Health

    https://www.health.harvard.edu/staying-healthy/yoga-for-better-mental-health

  4. Impact of Yoga on Happiness and Quality of Life among Post Graduate Students

    https://ijip.in/articles/happiness-and-quality-of-life/

  5. Benefits, Barriers and Determinants of Practicing Yoga: A Cross-Sectional Study from Kathmandu, Nepal

    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8039334/

  6. Yoga Maintains Th17/Treg Cell Homeostasis and Reduces the Rate of T Cell Aging in Rheumatoid Arthritis: A Randomized Controlled Trial

    https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/37696876/

  7. 5 Ways to Reverse the Effects of Stress and to Slow Aging

    https://www.psychologytoday.com/us/blog/feeling-it/202503/5-ways-to-reverse-the-effects-of-stress-and-to-slow-aging

  8. Yoga-Based Lifestyle Intervention for Healthy Ageing in Older Adults: A Two-Armed, Waitlist Randomized Controlled Trial with Multiple Primary Outcomes

    https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38583114/

  9. Is Yoga Good for Your Brain Health?

    https://www.alzdiscovery.org/cognitive-vitality/blog/is-yoga-good-for-your-brain-health

  10. 6 Ways Yoga Can Improve Productivity at Work

    https://www.business.com/articles/6-ways-yoga-can-improve-productivity-at-work/



Bu makale, OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT aracılığıyla editöryel olarak düzenlenmiş ve içerik akışı desteklenmiştir.










bottom of page